MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

SİYER

<< 3453 >>

114- Fetihten Sonra Artık Meke'ye Saldırmanın Yasaklanması

 

1. Haris b. Barsa

 

- - (-)

25418 (1)- Haris b. Malik b. Barsa'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'nin fethedildiği gün: ''Bu günden sonra artık kıyamete kadar Mekke'ye savaş açılmaz'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Tirmizi 4/159 (1611), Humeydi (260/572) ve Beyhaki (9/214) rivayet ettiler.

 

 

 

25419 (2)- Haris b. Malik b. Barsa'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'nin fethedildiği gün: ''Bu günden sonra artık kıyamete kadar Mekke'ye savaş açılmaz'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

 

25420 (3)- Haris b. Malik b. Barsa'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bugünden sonra artık Mekke'ye savaş açılmaz'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

 

25421 (4)- Haris b. Malik b. Barsa'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'nin fethedildiği gün: ''Bugünden sonra artık kıyamete kadar Mekke'ye savaş açılmaz'' buyurdu.

 

 

2. Abdullah b. Amr

 

- - (-)

25422- Amr b. Şuayb, babasından, o da dedesinden bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'yi fethettiği zaman: ''Huzaa kabilesinin Bekr oğullarına karşı taşıyacağı silah dışında herkes silahlarını bıraksın'' buyurdu ve Huzaalıların silah taşımasına izin verdi. ikindi namazını kıldırdıktan sonra da: ''Siz de silahlarınızı bırakın'' buyurdu. ikinci gün Huzaa kabilesinden bir adam Müzdelife'de karşılaştığı Bekr oğullarından bir adamı öldürdü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bundan haberdar olunca bir konuşma yapmak üzere kalktı ve şöyle buyurdu: ''Allah katında en azgın olan kiş i, Harem bölgesinde azgınlık yapan veya kendi katilinden başkasını öldüren veya Cahiliyel den kalma davalardan dolayı birini öldüren kişidir. ''

Adamın biri kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! Filan kişi benim oğlumdur.

Cahiliyede'yken annesiyle zina yapmıştım" deyince, Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İslam'da bu şekilde çocuk üzerinde hak iddia etme yoktur. Cahiliyelde olan bu tür şeylerin hükmü kalkmıştır. Çocuk, kimin yatağında doğmuşsa onundur. Zina edene ise esleb vardır'' karşılığını verdi. Oradakiler: "Esleb nedir?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Taştır (recmdir)'' buyurdu ve şöyle devam etti: ''Parmaklarda her parmak için diyet olarak on deve, kemiği ortaya çıkaran yaralamalarda da beşer deve vardır. Sabah namazından sonra güneş doğana kadar, ikindi namazından sonra da güneş batana kadar namaz kılınmaz. Bir kadın halasıyla veya teyzesiyle aynı nikah altında tutulamaz. İslamı Cahiliye döneminde yapılan anlaşmaları daha da sağlamlaştırmıştır. Eski anlaşmalara riayet edin, ama artık İslamıda (kendi adınıza) yeniden böylesi anlaşmalar yapmayın.''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (2274, 3547, 4566), Tirmizi (1390, 1585) ve Nesai (5/65, 6/278, 5/57) rivayet ettiler.

3304 (2)'de tekrar etmiştir.

 

 

3. İbn Ömer

 

- - (-)

25423- İbn Ömer der ki:. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'nin fetih gününde Kabe'nin merdivenlerinde durup şöyle buyurdu: ''(Mekke'nin fethine dair) vaadini yerine getirenı bunda kuluna yardım edip düşman topluluklarını hezimete uğratan Allah'a hamdolsun. Bilmiş olun ki kırbaçla veya asayla bilerek öldürmeye benzeyen hata ile öldürmenin diyeti- bir defada: ''Ağırlaştırılmış olarak diyeti'' ibaresi geçmiştir- kırk tanesi gebe olmak üzere yüz devedir. Bilmiş olun ki Cahiliye'den kalma bütün üstünlükler, kan gütme ve kavgaya çağırmalar -bir defada: ''Kan gütme ve mal davaları'' ibaresi geçmiştir- bugün ayaklarımın altındadır. Ancak hacılara su dağıtma ışı ve (Kabelye) perdedarlık yine aynı kişilerde kalacaktır. ''

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (4596), İbn Mace (2628) ve Nesai (8/42) rivayet ettiler. 17109 (l)'de tekrar etmiştir .

 

 

4. Ebu Şureyh

 

- - (-)

25424- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından olan Ebu Şureyh elHuzai el-Ka'bi anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'nin fetih gününde bize Bekr oğulları ile savaşmamıza izin verdi. Hatta onlardan öcümüzü almak için aradığımız adamı Mekke'de ele geçirdik. Sonra Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kılıçların indirilmesini emretti. Bizden bir grup sabah vakti Harem bölgesinde Huzeyl kabilesinden bir adamla karşılaştı ve onu öldürdü. Bu kişi Müslüman olmak için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelmekteydi. Aynı zamanda bu kişi Cahiliye döneminde kendilerine ok atmış biri idi. Bu sebeple onun peşinde idiler. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip iman etmesine engel oldular. Bu durum Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ulaşınca çok öfkelendi. Vallahi daha önce böylesine öfkelendiğini asla görmemiştim. Bunun üzerine bizi bağışlaması için Ebu Bekr, Ömer ve Ali'nin yanına gittik. Helak edilmiş olmaktan korkmuştuk. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kıldıktan sonra kalkıp kendisine yakışır bir şekilde Allah'a hamdü sena etti ve şöyle buyurdu: ''Derim ki! Şüphesiz ki Allah, Mekke'yi haram kıldı, insanlar haram kılmadı. Bana da ancak gündüzden bir saat (bir süre) helal kıldı. Şüphesiz ki Allah katında taşkınlık (azgınlık) bakımından insanların en ileri gelenleri üçtür. Bunlar Harem'de adam öldürenı katilinden başkasını öldüren ve Cahiliye döneminden kalan kan davasını güden kimselerdir. Vallahi öldürmüş olduğunuz adamın diyetini ödeyeceğim. '' Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamın diyetini ödedi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud 4/171 (4503) ve Tirmizi4/21 (1406) rivayet ettiler.

 

 

5. İbn Abbas

 

- - (-)

25425- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sırtını Mültezem'e dönerek halka hutbe verdi.

 

[Hasen]

 

Heysemi (3111) der ki: "Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Abdullah b. el-Mu'emmel güvenilir olmakla beraber hakkında tenkit bulunmaktadır."